İkinci bebek heyecanını yaşayacağım dönemde kanser kapımı çalmıştı. 28 yaşındaydım ve ikinci çocuğuma hamileydim. Hamileliğimin 3’üncü ayında rutin kontroller için gittiğim hastaneden bu sefer farklı bir haber ile çıktım. KML... Kronik Miyeloid Lösemi yani kemik iliği kanseriydim.
Testler, iğneler, ilaçlar ve kürtaj... Her şey çok hızlı gelişti. 3 aydır karnımda taşıdığım ikinci çocuğumu dünyaya getirme heyecanını yaşadığım sırada, içinde heyecanla büyüttüğüm aslında bir kanser türü olduğunu öğrendim. Dünya başıma yıkıldı. Daha çok gençtim, 7 yaşında bir çocuğum, eşim geçireceğim güzel yıllarım vardı. Hemen toparlandım, eşime bu hastalığı yeneceğimi söyledim. Şanslıydık hem hastalık daha çok başındaydı hem de yanımda bana sürekli destek olacak eşim ve beni tekrar hayata döndürecek oğlum vardı...
Bir an önce tedaviye başladık. 5 - 6 yıl ilaç kullandım. Sonra kemik iliğine yakın bir ilaç çıktı, 10 yıl da onu denedik. Ama artık fayda etmiyordu ve nakil olmam gerekiyordu. Tavsiye üzerine İstanbul’a geldim. Doktorlar hemen harekete geçti. Çok pozitiflerdi, tedavi aldığın hastane de çok önemli. Çünkü çok kötü bir durumdasın ve bu hastalığın da en önemli ilacı moral. Anadolu Sağlık Merkezi’nde kemik iliği nakli oldum. 26 yaşındaki oğlumdan yüzde 50 uyumlu kök hücre nakli yapıldı.
Doktorlarımın, eşimin ve oğlumun desteği sayesinde 18 yıl sonra hastalığı yenmeyi başardım. 15 yıl süren tedavinin ardından ilaçların artık etki etmemesi üzerine kemik iliği nakli ile yeniden hayata tutundum. Doktorumun güler yüzü, eşimin desteği ile hastalığı yendim. Bu hastalığı yenmenin en etkin yolu moral ve doğru tedavi yöntemi. Hastalığım boyunca hep yanımda olan ailem ve doktorlarım sayesinde iyileşeceğime dair inancım hep tamdı.
İnsan çok çaresiz kalıyor, her yönteme başvuruyor. Lokman hekimlere, alternatif tıp yöntemlerine bile. Biz de lokman hekiminlerin kapısını aşındırdık. At sırtında dağ tepe tırmanarak şifalı suları aradık. Her şey sağlığım içindi. Çok şükür atlattık...